20 Mart 2016 Pazar

NE OLURSA OLSUN SEN YOLUNDAN ŞAŞMA

         Mürşit Efendi annesinin onun için yaptığı fedakarlıkları,harcadığı emeği boşa çıkarmayıp,iyi bir terakki ile eğitim hayatını bitirip memur oldu.Onu bekleyen mücadelelerle dolu yeni hayatta ilk adımlarını atmış oldu.Her şeyi kendi kafasında planlamıştı.Kendisine verdiği sözler,kişiliğine olan bağlılığı,meslek hayatında yapması gerekenleri,bir ailesi olunca üsteleneceği sorumluluklar
bunların hepsini bir bir düşünmüş ve bunları hayata geçirmek için kendini hazırlamıştı.İstanbul'dan ayrılıp Sivas'a geldi.Yeni hayatını Sivas'ta kuracaktı.Nihayet yolculuk bitmiş ve Sivas'a gelmişti.Yerleştikten sonra iyi-kötü yeni insanlarla tanışmış ve işine odaklanmıştı.
      Tahir Bey'i kırmayıp onunla birlikte bir akşam yemeğine gitmişti Fakat onun hiç alışkın olmadığı bir ortama girmiş olmuştu.Oradakilerin hepsi rakı içiyorlardı.Mürşit Efendi ise içmeyeceğini söylemişti.Bunun üzerine Tahir Beyle ona neden içtiğini anlattı.Tahir Bey'den duyduklarının hiçbirine ehemmiyet vermemişti.Ama adamın kurduğu bir cümle onu hem düşündürmüş hem de korkutmuştu.
      "Rakısız yaşanmaz evlat...Hele biraz zaman geçsin,sen de bana hak vereceksin...Yoksa kendi dünyasında tasarladığı hayatı yerine böyle bir hayat mı sürecekti?

    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder